YILLAR GEÇİYOR, İSTEK AYNI!

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
1 Mayıs, öyle takvimin sıradan bir günü değil. Alın terinin, emeğin, direnişin günü. İşçiler için yıllardır süren hak mücadelesi, sınıfsal eşitsizliğe karşı yükselen ses. 1 Mayıs dünya genelinde “Emek ve Dayanışma Günü” olarak kutlanırken Türkiye’de yasaklar, barikatlar, müdahaleler ve gözaltılarla geçer. 1 Mayıs nasıl ortaya çıktı? 1 Mayıs'ın geçmişi 1886 yılında Amerika’nın Chicago kentinde yaşanan kanlı Haymarket olaylarına dayanıyor. O dönem işçiler, günlük 12 saatlik ağır mesai koşullarına karşı “günde 8 saat çalışma” hakkı için haliyle greve çıkıyorlar. İşçilerin talepleri karşılanmıyor tabii akabinde de protestolar boyut atlıyor. 4 Mayıs’ta Haymarket Meydanı’nda düzenlenen mitingde patlayan bir bomba ve ardından açılan polis ateşi sonucu 4 işçi ölürken onlarcası yaralandı, 7 polis ise hayatını kaybederken 69'u yaralanmıştı. Ve maalesef ki bu olay, tarihe en kanlı şekilde yazıldı. 1977 Taksim Katliamı Türkiye’de 1 Mayıs ilk kez 1923’te resmi olarak kutlandı. Sonraki yıllarda sıkıyönetimler, darbeler ve siyasi baskılarla kutlamalar ya engellendi ya da kısıtlandı. Özellikle 1977 Taksim Katliamı... O yıl Taksim Meydanı’nda yüzbinlerce emekçi toplanmışken, üzerlerine açılan ateş sonucu tam bilinmemekle birlikte 34 veya 42 kişi hayatını kaybetti yaralı sayısı ise 126 veya 220 olarak düşünülüyordu. Failleri soracak olursanız eğer üzerinden yıllar geçmesine rağmen hala bilinmiyor. Yine abluka, yine kapalı yollar Binlerce insan her 1 Mayıs geldiğinde en çok da 1977’de ölenlerin anısına Taksim Meydanı'nda toplanırlar. Tabii Taksim Meydanı güvenlik gerekçesiyle her yıl kapatır. Bu yıl da senaryo aynı... Taksim ablukada, yollar kapalı. Bugünün emekçisi ne istiyor? 2025 Türkiye’sinde 21. yüzyılda asgari ücret, çoktan açlık sınırının bile altına düştü. İşsizlik artıyor, emekliler geçinemiyor, gençleri soracak olursanız çoktan hepsinin gelecek hayalleri rafa kalkmış durumda... Yani bugünün emekçisi sadece emekçisi de değil insanlar, hayatlarını herkes gibi iyi şartlarda idame ettirebilecek ücret, güvenli çalışma ortamı, sendikal hak ve adalet istiyor. Yıllar geçiyor, istek aynı 1886’da Chicago’da sokaklara dökülen işçilerin talebiyle 2025’te Türkiye’deki emekçilerin talebi arasında hiçbir fark yok. Onlar da 8 saat çalışma ve yaşanabilir ücret istiyordu, günümüz Türkiye'sinde biz de. Yıllar geçiyor ama istekler hep aynı. Bugün yine binlerce insan sabahın en erken saatlerinden itibaren “eşitlik” , “adalet” ve “insanca koşullarda yaşamak istiyoruz” diyor. Tekrar görüşünceye dek hoşça kalın...
 
Geri
Üst