BU REZİLLİĞE SON VERİLMELİDİ

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
Uzun süreden beri özellikle hükümete yakın yandaş televizyon kanallarında yayımlanan, sabah kuşağı programları, toplumsal değerlere zarar verip utanma duygusunu ortadan kaldırmaya devam ediyor. Utanma, bireyin toplumla uyumunu sürdüren öz denetim mekanizmasının kritik bir parçasıdır. Bu öz denetim, bu kontrol mekanizması bozulursa, tehlike aile içine evine girmiş demektir. Bu programları sunan sunucular ise, çoğu düzmece yöntemleriyle suçluları buluyor sorguluyor hüküm veriyorlar. Yani kendilerini polis, savcı, hakim yerine koyuyorlar. O kadar hadlerini aşıyorlar ki; çoğu kez katılımcılara bağırıp çağırıp hakaret ediyorlar. Toplumun büyük bir kesimi bu çirkin ahlaktan yoksun programlara artık yeter! Bu yayınlar son bulmalı diyorlar. Türk aile yapısına ve ahlaki değerlerimize zarar veren sabah kadın programlarının yasaklanması için ülkeyi yönetenlerin acil adımlar atmalıdırlar. Şayet geç kalınırsa bu programlar, toplumun temellerini sarsarak genç nesilleri olumsuz etkileyecek. Halkımızın büyük bir kesimi haklı olarak soruyor? Toplumun ahlakını ve değerlerini bozan bu sabah programlarına daha ne kadar izin vereceğiz? Bir ülkeyi yok etmek için, atom bombasına ya da füzelere ihtiyaç yoktur. Eğitimin ve ahlakı yok etmek çökertmek için yeterlidir. Bu yüzden ülkemizde bu çöküşü görmek için, yazılı ve görsel basın ekran ve manşetlere bakmamız yeterli. Toplum olarak bataklığa doğru nasıl sürüklendiğimizi görebiliriz. Bu günlerde Türkiye’de bir "kayınvalide ve damat" skandalı konuşuluyor. Sabah programlarında, iki yüzsüz insan geçmişlerini televizyonda ifşa ederek toplumun önünde ahlaksızlık sergiliyorlar. Üzücü olan, çocuklarımızın tüm bunlara şahit olmasıdır. Bu durumu sorgulamak gerekmiyor mu? Reyting yapacak reklam alıp para kazanan, aç gözlü medya patronları, yapımcıların hiç vicdanları sızlamıyor mu? Ya basın ilkelerine uyup, gerçek habercilik yapan Tv kanallarına ekran karartma ve çok yüksek para cezaları yazan RTÜK'e ne dersiniz. Bu konularda sessiz kalıyor, cezayı yaptırımlar yapmıyor. Peki her platformumda dini siyasete alet eden, siyasal İslamcı yöneticiler neden susuyorlar. Neden tedbir almıyorlar. Bu programlar aslında, topluma saygısız bir nesil yetiştirmek, toplumu altına dinamit koyarak patlatmayı amaçlıyor. Dertleri gerçekleri ortaya çıkarmak değil; ahlaki değerleri yok etmektir. Küçük bir kız çocuğu, sabah annesiyle kahvaltı ederken bu tür programların açık olduğunu görüyor, duyuyor ve etkileniyor. Bu yayınlar sayesinde, kimin eli kimin cebinde belli değil. Zina normalleşti, mahremiyet bitti, nikah küçümsendi ve çocuklar utançtan uzaklaştı. Bu kötü gidişe göz yumarsak, çocuklarımızın geleceği karartılmış olacağız. Eyy yetkililer rezalete dur deyin! Bu yayınları durdurmak sansür değil; ahlaki bir temizliğin başlangıcıdır. Bu programları yapanlar sadece haber yapmakla kalmıyor, aynı zamanda toplumsal felaketle oynuyorlar. Son olarak, Bu çürümeye izin verirsek, çocuklarımızı dini cemaatlere, Vakıflara, istismarcılara yanlış ellere teslim etmiş oluruz. Aile kurumuna zarar veren sabah kuşağı programları için acilen tedbir alınmalı. Ülkenin en iyi okullarında hak, hukuk, adalet ve özgürlük sesleri yükselirken, diğer yandan televizyonlarda, kayınvalidesini hamile bırakan damat veya ailesini dolandıran adam hikayeleri anlatılıyor olması, büyük bir çelişki ve toplumun büyük bir kesiminin tepkisine neden oluyor. Halkımız uyandırılmalı; çünkü daha fazla geç kalınırsa, utanmanın adı bile unutulacak bu ülkede. Bir millet utanma duygusunu kaybettiğinde, yozlaşır her şeyini kaybeder. Yetkililer tarafından 2025 yılı Aile yılı olarak ilan edildi. O zaman aile birliğini kollayıp korumak için, yapacakları ilk iş sabah kuşağı programlarına son vermek için, harekete geçmeleri. Ayrıca tüm duyarlı kesimlerin, bu programların durdurulması için, gereken tepkiyi göstermeleri de çok önemlidir.
 
Geri
Üst