A
Admin
Yönetici
Yönetici
Son Mühür- Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından ekonomik tabloda görülen sarsıntı sonrası rezervlerde 60 milyar dolara yakın erime olduğu ortaya çıkmıştı. Merkez Bankası'nın 19 Mart süreci öncesinde indirim sinyali verdiği politika faizi siyasetin gölgesinde kalan ekonomide yeniden artışa sahne olmuş, yüzde 42.5'dan yüzde 46'ya yükseltilmişti. Merkez Bankası'nın faizi yükseltme kararının ardından beklendiği gibi bankalar da mevduata daha yüksek oranda faiz vermeye başlamış, yüzde 50'ye varan oranlar görülmüştü. Bu şartlarda sanayici ne yapsın? Ankara Sanayi Odası Başkanı Seyit Ardıç'ın kredi faizinin yüzde 60'a varmasına itiraz ederek, ''Bu şartlarda sanayicinin bırakın yatırım yapmayı, üretime devam etmesinin bile mümkün olmadığını'' hatırlatan açıklamasına iş insanı Fatih Pakdamar'dan destek geldi. 90'lı yılların başında Cem Uzan'ın batan İmar Bankası'nın verdiği faizi hatırlatan ve ''Bu Faizi Kim Ödüyor?'' diye soran Pakdamar, ''Ekonomide ilginç bir sessizlik var. Sanayici kredi almıyor, üretim düşmüş. Tüketici frende; ev, araba, ihtiyaç kredisi çoktan durmuş. Yani kredi kullanan yok Ama bankalar, mevduat sahiplerine yüksek faiz veriyor. Nasıl oluyor bu? Bu Faizi kim ödüyor? Sanayici değil. Tüketici değil. Gayrimenkul ve otomotiv sektörü de değil. Yatırımcı da almıyorsa, bu faizi kim karşılıyor? Cevap: Devletler. Yani hazineler. Dolaylı yoldan halklar.'' vurgusu yaptı. Sadece mutlu bir azınlık var... ''Sistem çalışıyor gibi görünüyor ama ortada üretim yok, yatırım yok. Sadece mevduat faiziyle geçinen mutlu bir azınlık var.'' hatırlatmasında bulunan Pakdamar, ''Fizikte bir kural vardır: Enerji yoktan var olmaz. Bir çiçekle de bahar olmaz Bu faiz de bir yerden çıkacak. Devlet bütçeleri bir noktada tıkanacak. Tüm dünya bu durumda. Bu hal çok sürdürülemez…'' uyarısında bulundu.