A
Admin
Yönetici
Yönetici
Bir Japon bilgesi, deniz kenarında kumlar üzerinde oturmuş, meditasyon halindedir. Delikanlının biri, ona yaklaşır ve der ki: -“Lütfen beni öğrencin olarak kabul et.” Bilge, parmağıyla kumların üzerine düz bir çizgi çeker, -“Çizgiyi kısalt der.” Genç, avuçlarıyla çizginin yarısını siler. Bilge der ki: -“Git, öğren de gel!” Aradan geçen bir aydan sonra delikanlı tekrar gelir. Bilge yine bir çizgi çizer: -“Kısalt!” der. Delikanlı, bu kez çizginin yarısını avucu ve dirseğiyle kapatır. Bilge, onu da kabul etmez: -“Git öğren de gel!” der. İki ay sonra delikanlının yanına geldiğini gören Bilge, tekrar kumların üzerine bir çizgi çeker ve onu kısaltmasını ister: Delikanlı: -“Çok düşündüm ama bulamadım. Siz kısaltın!” Bilge, çizginin yanına daha uzun bir çizgi çeker: “Şimdi kısaldı.” der. … Bu hikaye, Japon kültüründe gelişmenin, ilerlemenin yolunu gösteren sırlardan biridir. Elbette ki, sorunların çözümü noktasında farklı kültürler farklı tercihler yaparlar. Ancak bizde, sorun çözülürse çözülür. Çözülmezse eğer sorunun kendisini ortadan kaldırmak için her yol denenir. Yaşamın her alanında sıkça karşılaştığımız bu durum; siyasetten, ekonomiye, eğitimden sosyal ilişkilere kadar neredeyse her gün karşılaştığımız durumlardır. … Çünkü ülkenin bu günkü hali için düne bakmakta fayda var. Hakta hukukta, ekonomide, eğitimde, sağlıkta, zenginlikte kısaca hayatın her alanında, refah çizgisini uzatacağına, hikayedeki delikanlının çözemediği sorunu kısmayı tercih etmekten farksız bir durumu, ülke olarak yaşıyoruz. Çizgiyi kısaltarak mevcut sorunları çözemiyorsanız. Daha sağlıklı çözümlerle, çizgiyi uzatarak, daha fazla demokrasi daha fazla özgürlük ve daha fazla zenginlikle tüm sorunlar çözüleceğine inanıyorum. Bizden söylemesi, demek ki sorunları çözerken, aradaki fark bu kadar küçük. Gerisi size kalmış.